Çürüme&Turuncu
Çürüme&Turuncu
Bu sayfada yer alan çalışmalarım, fotoğrafa müdahale isteğimin ete kemiğe büründüğü ve estetik bir dil kazandığı ilk bütünsel çalışmalarımdır.
Uzun süre su içinde kalan fotoğraf baskılarının yüzeylerinin dökülmeye başladığını fark etmem sonucu ortaya çıkan ve tamamen tesadüf eseri öğrenerek geliştirdiğim bir teknik...
1990 yıllarda içinde bulunduğum fotoğraf dünyasında kusursuz fotoğrafik görüntü arayışlarına bir başkaldırış, fotoğrafik görüntünün kutsallığına atılan bir çizik belki de...
Çalışmalarım aynı zamanda; daha 1990’lı yıllarda içten içe hissettiğim, sezinlediğim ve aynı zamanda emarelerini de yaşadığım toplumsal ve bireysel bir çürümeye gönderme isteği taşımaktadır.
Bu toplumsal ve bireysel çürümenin izlerini bu gün yoğun bir şekilde yaşamaktayız. Dünya ve ülkemizde 1980 sonrası ve günümüzde yaşanmakta olan süreci değerlendirdiğimizde, bu çürüme ve kötü değişim izlerin daha o yıllarda görülmeye başlandığını yaşayanlar bilecektir.
Bu çalışma aynı zamanda görüneni reddetme, ardına bakma ve aynı zamanda görünenin ardında bir umut ışığı arama çabasıdır. Kart emisyonunun kazınması sonucu ortaya çıkan sarı-turuncu renk gelecek beklentisi ve yaşam belirtisidir benim için. Görünenin arka planında yer alan yaşam umududur.
Evlerin pencerelerinde yer alan turuncu renk karanlıkta yanan bir lambadır adeta. Tüm fakirliğine, yalnızlığına ve terk edilmişiliğe rağmen içinde taşıdığı hayat ve hayatı aydınlatacak bir güneş ışığıdır...
Bu çalışmalarımdan iki adedi Kültür Bakanlığı Ankara Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonunda bulunmaktadır.