Sanatçı Atölyeleri
Sanatçı Atölyeleri
Sanatçı Atölyeleri çalışmam; Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Yüksek Lisans derslerinde Doç Dr. Çetin Ergant'tan aldığım dersler sonrası tanıştığım ve bir dönem çalışmalarıma egemen olacak olan panoramik fotoğraf ile tanışmam sonrası süreçte ortaya çıkan ilk bütünsel çalışmamdır.
Sanatçının atölyesi O’nun en mahrem mekanıdır. Tuval karşısında ya da bir heykel malzemesi karşısında elinde
fırça, boya ya da yontma aletleri ile yeni bir biçim ve form oluşturmak için girdiği mücadelenin ana mekanıdır.
Bu mekanda sanatçı sezgileri, bilinç altı dünyası ve yaratıcı edimi ile bir aradadır. Mutlu olduğu, üzüldüğü, düşündüğü
ve kendi ile baş başa kaldığı gizemli mabedidir atölyesi. Atölye sanatçının bir anlamda olmazsa olmazıdır.
Davetsiz misafirlerden hoşlanılmayan bir mekandır orası. Sanatçının üretiminin izlerinin her bir yere dağıldığı
çoğunlukla dağınık, boyaların, fırçaların, ve kullandığı diğer malzemelerin değişik köşelerde bulunduğu
ve kullanım izlerinin üzerlerinde olduğu birer mekandırlar.
Sanatçı atölyelerini fotoğraflarken,
belgesel bir yaklaşımın dışında sanatçıların fantastik ve yaratıcı dünyalarını kendi mekanlarından hareketle
yakalamaya ve bende bıraktığı etkileri ortaya koymaya çalıştım. Bu nedenle bütüncül bir yaklaşımla panoramik
fotoğraf tekniğini kullanarak yer yer mekanların perspektiflerini bozdum. Sanatçıların kendilerine ait
imgelerini öne çıkartacak ve aynı zamanda kendi kimliklerini de taşıyacak yeniden yorumlama yoluna gittim.
Ortaya çıkan fotoğraflarda sanatçının mekanı yer yer gerçek üstü bir anlatıma kavuşurken aynı zamanda
ürettiği imgelerinin sarmaladığı ve öne çıktığı fotoğraflar ortaya çıktı.
Çalışma bu yanı ile kendi estetik beğenim ide katabileceğim bir yolda ilerlerken, sanatçı atölyelerinden hazırladığım
ve üzerine sanatçıların ses kayıtlarını eklediğim sanal tur çalışmaları ile de bir başka boyutta ilerledi. Bu
yanı ile gerçek mekan duygusunu elde etmeye ve belgesel bir tat katmaya çalıştım.
Fotoğraf çekimlerinin yanında, sanatçıların atölyelerinde ki izlenimleri mi de yazarak bu boyutu güçlendirmeye
çalıştım. Aynı zamanda sanatçıların atölye kavramına nasıl baktıklarını ve bu konuda ki düşüncelerini de
derlemeye ve kayıt altına almaya çalıştım. Bunu gerçekleştirirken, sanatçıların atölyelerinde ki izlenimlerim ve
çekim öncesi ve sonrasında ki olaylar ile yer yer o an içinde bulunduğum ruh halimi de naif bir şekilde yansıtmaya
çalıştım. Tüm bu eylemleri gerçekleştirirken bu süreçte yaşadığı olayları en yalın ve sade bir şekilde anlatan
bir anlatıcı konumunda kaldım. 2009 sonlarında başladığım çalışmayı 2012 de sergileyerek bitirdim.
Bu bütünlük ve teknik özelliklerle ülkemizde yapılan ilk çalışma olması ve sanatçının atölyesine böylesine
bir yaklaşım çalışmaya özgünlük katmaktadır. Bu çalışma sanatçılar arasında herhangi bir sınıflama,
seçim yapma bir kategori oluşturma amacı taşımamaktadır. Bir fotoğrafçının sanatçı atölyelerini
ele alması ve kendi yaratıcılığını da ortaya koyarak yeni bir anlam ve imge yaratma arayışının bir
ürünü olarak görülmelidir. Bu düşüncenin yanında ilk etapta Türk Resminin önde gelen isimlerinin
atölyelerinde çalıştım. Yeni bir çalışma ile genç kuşağın atölyelerine objektiflerimi çevirmek ve farklı
bir anlam ve imge oluşturmanın peşinden gitmek istiyorum.
Çalışma süresince benimde yürümeye çalıştığım yolun ustaları isimleri ile tanışmak ve O’nların atölyelerini
gözlemleme fırsatı yakalamak bana çok şey kattı. Çalışmada yer aldıkları ve bana en mahrem,
en özel mekanlarını açtıkları için tüm sanatçılara sonsuz teşekkürlerimi sunmak istiyorum.