Micro Cosmoz

Varlığının bilincine ulaştığından bu güne insan, hayata  ve  dünya dair bir çok soru sormuştur kendine. Yaşamın kaynağı  ve anlamı yüz yıllardır insan beynini meşgul etmiş meselelerdir.

Bilim insanlarının dünyanın oluşumunu  açıkladıkları büyük patlama  teorisi ( Big Bang ),    bulutsu moleküler bir yapının bir merkez etrafında dönerek gittikçe yoğunlaşması sonucu  patlaması ve genişlemesini ifade eder. Patlama sonucu  en sıcak bölgede güneş ve diğer bölgelerde ise gezegenler oluşmuştur. Milyarlarca toz ve gaz bulutu ile molekülün  bir merkez etrafında dönerek bir biri ile çarpışması ve bu kaotik durumdan yeni bir düzenin ortaya çıkması etkileyici bir durumdur.

Evrende hiçbir şey bir birinden bağımsız  ya da soyutlanmış değildir. Yani her şey bir birine ve bütüne bağlıdır. Evreni oluşturan canlı cansız varlıklar bir döngü içinde hareket ederler. Bu döngü aynı zamanda  birbiri içinde görünmeyen büyük bir uyumu barındırır.

Tüm bu gerçekler ışığında İnsan yaşamı da benim için bir anlamda Cosmos’u ifade etmektedir.  İnsan  kendi  Cosmos’un da,  var oluşunun  anlamını aramaktadır.

İnsan  yaşamı  içinde sayısız şekilde mücadele, başarı, başarısızlık, mutluluk, hüzün ve onlarca acı vardır. İnsan yaşamınca boyunca bu olgularla baş etmeye çalışarak, önemli ya da önemsiz bir çok şeyin mücadelesi için yaşar. Değişir, değiştirir, dönüşür, dönüştürür, yeri gelir yok eder ve yeniden yapar. Sürekli bir etkileşim ve değişim içindedir aslında. Hiçbir zaman olduğu yerde kalmaz bir yerlere evrilir yaşamı süresince.

Bu çalışmam,  insan hayatının Cosmos’unu  “Evrenin Döngüsü “ imgesinden hareketle ele alan ve , içi boş çizgisel insan figürlerinin   yan yana gelişi ile  bir döngü  düzeni  içinde ifade eden çalışmaları içermektedir. Burada figür gittikçe soyutlaşmakta ve bir hareket imine dönüşmektedir.  İçi boş insan figürü ve figürün tekrarlanması  aynı zamanda benim için bir anlamsızlığın ifadesi  ile bu döngü içinde insanlığın dijital çağda geldiği nokta olan “Çoğaltma”   ( copyright) teknolojilerine  bir gönderme içermektedir. Bilindiği üzere bu çoğaltma teknolojisi günümüzde canlıların kopyalanmasını da gerçekleştirmiştir.

Bu çalışmamda bu düşüncelerden hareketle çalışmalar gerçekleştirdim. Çalışmalar 2015 yılında yapıldı.